Sosyal Öğrenme Kuramı ve Öz-yeterlilik ve Duygu Sosyalleştirme

Bandura’nın “birey için belirli bir performansı yerine getirebileceğine ve kendi içsel motivasyonuna dair olan güveni ve inancı” olarak ifade edilen öz yeterlilik; bilişsel, fiziksel, psikolojik anlamda o kabiliyete sahip olmaktan çok, dış dünyaya bunu yansıtabilmeye dair sahip olunan öz farkındalık, öz bilinç, öz değer ile daha yakından ilgilidir

Her konuda olduğu gibi bireyin ebeveynlikte de kendisini içsel motivasyon olarak yeterli hissedebilmesi (özyeterlilik) için, bu konuda hatırı sayılabilinecek düzeyde bir bilgi birikimi olması gerekmektedir; çünkü Bandura'ya göre sadece o konu hakkında yeterli bilişsel düzeye sahip olmak, beraberinde bireysel bir öz kontrol ve öz güven sağlamaktadır.

Ebeveyn çocuk ilişkisinde önemli olan bir başka kavram ise “duygu sosyalleştirmedir. Özellikle de çocukların korku, endişe, şaşkınlık gibi olumsuz duygulanımların içinde bulundukları ve etkiye en açık oldukları zamanlarda, ebeveynlerin onların bu hissiyatları üzerindeki güçlü manipülatif ve yönlendirici etkisi olarak tanımlanan “duygu sosyalleştirme”, aynı zamanda ebeveynlerin çocuklarına ışık kaynağı olabilecekleri ve yol gösterebilecekleri bir süreç olarak ifade edilmektedir.

 Kısaca duygu sosyalleştirmeyi” çocuğun duygusal ve bilişsel süreçlerine anne ve babası tarafından gösterilen pozitif ya da negatif tutum ve yaklaşım olarak ifade edebiliriz. Ebeveynlerinin nasıl bir tutum sergileyeceği çocuğun yetişkinlik yaşantısında dair sosyal, duygusal ve bilişsel yeterliliklerini belirleyici önemli bir etmendir.