Mutluluğa Dair

“Aristotales’e göre mutluluk tefekkürdür (dönüşümdür)” ve mutluluk arayışı ise insanın doğduğu andan itibaren başlayıp yaşam boyu devam eden çabalarının, davranışlarının, uğraşlarının yegâne gayesi ve erdemidir. Duygusal, zihinsel, eğitimsel başlıkları altında sınıflandırılabilinecek erdemlerin doğasındaki “altın oran” (denge) Aristotales’in araştırmalarında da göze çarpan ve betimlenen en önemli unsurdur ve altın oranın her bir bireyce göreceli algısı da denge kavramının “orta yol” yerine “aşırı uçlara” doğru yöneltilmesinin ana nedeni olarak belirtilmektedir. Ancak erdemli olabilmeyi başarabilen insanın gerçekten mutlu olmanın anlamını yaşayabileceğini savunan Aristo’ ya göre, önemli olan doğru, hakkaniyetli, erdemli olanı yapmak ve bunu yaparken de hayattan zevk alabilmek, yaşama sevincini devam ettirebilmek ve bu arzuda yolculuğa devam edebilmektir (Büyükdüvenci, 1993, s.44).

Batı kültüründe mutluluk kavramı hedonik ve eudomanik mutluluk olmak üzere iki temel ve birbirinden farklı bakış açısıyla incelenmektedir. Yunan felsefesinden temellerini alan eudomani bir amaca yönelik varoluş ve gerçek mutluluk anlamına gelirken (Marar, 2003); günümüz batı kültürünün bakış açısını oluşturan ve yine temellerini antik batı felsefesinden alan hedomani ise anlık mutluluk ve haz arayışı, acıdan kaçınma, en yüksek dürtüsel arzuların peşinden gitme ilkesini savunmaktadır. 

İlk bakış açısı eudomani'nin daha çok faydacılık ve özgecilik odaklı bir yaklaşım olduğu; olayların nedenlerine değil sonuçlarına odaklandığı, eudomani'ye ulaşan bireyin fiziksel, psikolojik, sosyal, bilişsel, duygusal ve siyasi anlamda yaşamı bir ahenk ve uyum halinde yakalamayı başarabildiği bilinmektedir. Bu kavramı Aristo “İnsanın bu dünyada yaşayışı nasılsa ahirette de o mutluluk devam eder” şeklinde ifade ederek “iki dünyalı bir mutluluk anlayışı” betimlemektedir (Bulut, 2018, s.472). "Mutluluk” kavramı, zevk ve haz alma arzusu olarak da adlandırabileceğimiz "hedonik" yaklaşım ise olumlu duyguların yoğun, olumsuz duyguların az yaşanmasının hedeflendiği, fiziksel bünye için anlık homeostasis (denge) sağlayıp, bireyin psikolojik açıdan negatif yönde bozulma eğilimnden geçici olarak kurtulduğu ve bireyin fiziksel ve psikolojik var oluşunda yeni bir yapılanma oluşturmayan bir anlayıştır. Hedonism olan hazcılık, getirdiği anlık mutluluğun sonrasında bireye yaşattığı bilişsel ve psikolojik acı ve başka insanların sınırlarını ihlal etme noktasında adaletsizliğe sebep olması nedeniyle üzerinde düşünülmesi gereken bir kavramdır; çünkü unutulmamalıdır ki her insanın mutlu olmaya, özgür ve mutlu yaşamaya yeryüzünde yaşayan her bir birey kadar hakkı bulunmaktadır. Sevgiler..

 



iletişim: 0534 988 34 63  /   e-mail: psk.ebruer@gmail.com  /  Adres: Eğitim mahallesi, Ahsen Çıkmazı sokak, Sadıkoğlu İş Merkezi 1 Kat:2 No:49 Kadıköy / İstanbul (Söğütlüçeşme marmaray istasyonu karşısı)

Copyright Ebru ER