Mükemmeliyetçiliğe neden olan etmenler “aile baskısı, kişinin kendi kendine yaptığı baskı, sosyal baskı, medya baskısı ve gerçek dışı rol modeller” olarak sıralanabilir. “Kusursuz eğitim, kusursuz iş, kusursuz ev, kusursuz eş” anlayışının daha hayal ile gerçeğin ayırdına varılamayan erken çocuklukta temellerinin atılıp, doğru ile yanlışın ayrımının yapılamadığı ergenlikte köklerini sağlamlaştırdığı aşikardır.
Daha da kapitalist bir tüketim toplumu yaratmak için medyanın her alt boyutu tarafından bireye aralıksız, süresiz ve yaşamın her alanını kapsayan bir mükemmeliyetçilik anlayışı dayatması aşılandığı da yadsınamaz bir gerçektir.
Bir araştırmaya istinaden, bağımlılığının temelini dürtüsellikten ve narsisizmden, otoriter ve sömürücü kişilik yapısından alan sosyal medya kullanımının eşlerin ruh halleri üzerinde dalgalanmalar ve ani değişiklikler; belirginlik seviyede bireyin davranışsal, bilişsel ve duygusal örüntülerinde karışıklık; sosyal medya bağımlılığının giderek artması ve yoksunluğunda fiziksel ve ya duygusal anlamda ve gözle görülür semptomlar ile göze çarpan bağımlılık belirtileri; eşler ya da partnerler arası karşılıklı çatışma; bağımlılığın diğer bir çok bağımlılık türünde olduğu gibi oldukça dirençli olması ve sönme halinde ufak bir anımsama ile davranışsal, psikoloji ve duygusal yeniden nüksetme hali gibi bulgulara ulaşılmaktadır.
Copyright Ebru ER