İlk Kitabıma Dair İçten Bir Yazı

En son yazımızda "kendimizi nasıl duyduğumuz, gördüğümüz, hissettiğimiz ve algıladığımız" anlamına gelen öz yeterlilik kavramının; yaşamlarımıza, hayata bakış açımıza ve hatta ebeveynlik stillerine nasıl olumsuz bir şekilde etki ettiğine kısaca değinmiştik. Belirli bir zaman sürecini geride bırakmış bir insan olarak şunu anladım ki; hayat aslında  o kadar karmaşık, detaylı, komplike yapılı bir kavram değil ve hatta bazı bağlamlarda insan ilişkileri, bazı alınması gereken kararlar ve önemli adımlar dahi sadece "tek bir düşünce  çekirdeğine (tohumuna) dayandıkları için" basit eylemler. Bizler insanları, olayları, durumları gözümüzde çok fazla büyütüyoruz.

İyi insanların sayıca gerçekten nadide ve az oldukları bu dünyada, kendimizi aşırı derecede eleştirmemiz, kusurlu bulmamız ve yargılamamız; bize sadece zarar verici eylemlerdir. İnsanlar artık evlenecekleri kişiler için dahi 2-3 ayda karar kılarken (yeni tanıştıkları kişilerle); biz kilo almamak adına günlük yediğimiz kaloriyi hesaplıyoruz; karşı tarafı incittik mi korkusuyla harflerimizi gözden geçiriyoruz. Sanırım hatayı, burada yapıyoruz. Anladığım kadarıyla biraz da yaşamın kendi yönü, hızı ve şiddetiyle akmasına; izin de vermemiz gerekmekte. Zaten hazır olan kitabımı sizlere sunma cesaretini bulmam 3-4 yılımı aldı; kendimi çocukluğumun çok değerli yazarlarıyla (Reşat Nuri Güntekin, Ömer Seyfettin, Rıfat Ilgaz) kıyasladığım için. Bizler o "çok değerli kalpler gibi" zaten olamayız ama onların izinden giderek hayata elimizden geldiğince güzel birşeyler bırakabiliriz ve haftaya görüşmek üzere..



iletişim: 0534 988 34 63  /   e-mail: psk.ebruer@gmail.com  /  Adres: Eğitim mahallesi, Ahsen Çıkmazı sokak, Sadıkoğlu İş Merkezi 1 Kat:2 No:49 Kadıköy / İstanbul (Söğütlüçeşme marmaray istasyonu karşısı)

Copyright Ebru ER