"Olgunluk" olarak adlandırdığımız kavram tepkisellikten, dürtüsellikten uzak ve bilmediğinin de bilincinde olunan bir farkındalık halidir. Olgunluk duygu dolayısıyla da düşünce ve sonuç olarak da tutum ve tavır bazında; belirli bir muhakeme gücüne, bilirkişiliğe ve yetkinliğe ulaşmış olma halidir. Günümüzde saygısızlık, sevgisizlik, şuursuzluk ve özensizlik olgunlukla çokça karıştırılmaktadır. Ne kadar üzücüdür ki, insanlar çoğunlukla kendilerine düşüncesiz davranan, hassasiyetlerine duyarsız kalan ve bir birey olarak önceliklerine, üzüntülerine, mutluluklarına saygı duymayan bireyleri olgun olarak algılamakta ve hatta bu kişilerin dayanaksız, benmerkezcil ve sabit fikirli davranışlarını da "tutarlılık" olarak yorumlamaktadırlar. Halbuki daha sonrasında belki de çok hayal kırıklığı yaratacak bir etkiyle karşı karşıya gelinecek olan gerçek, görünenin tam aksidir; çünkü yaşamda hiç bir şey göründüğü gibi değildir.
Ben insanların gerçek kimliklerini, düşüncelerini ve bakış açılarını okuyabilen ve "feraset ilimi" olarak adlandırılan bilim dalında yetkin kişilerie; açıkcası son derece hayranlık duyuyorum çünkü sadece eğitimi 10 yıllı aşkın bir süreyi alan psikolojinin mutfağının her aşamasında bulunmuş birisi olarak; insanı bu raddeye getiren, bu çok doğru ve çok net bir şekilde yorumlayabilme ve analiz edebilme yeteneğinin; bir çeşit doğaüstü ve mucizevi bir güç olduğunu düşünüyorum, sürecin her bir aşamasının bünyesinde çok yoğun bir mantıksal çıkarım, matematiksel zekâ, bilinçli farkındalık, algıda seçicilik, analiz etme ve bütünleme yetisi, sağduyu, mantık, pozitif doğa bilimleri yetkinliği barındırdığını bildiğim halde. Ve gelecek haftaki yazımızda görüşmek üzere
Copyright Ebru ER