Ters bir korelasyon (bağıntı) ile; yeni doğan bir çocuk üstün bir olgunluğa ve bilgeliğe sahip iken; insan yaş aldıkça, yaşlandıkça aldığı yaş derecesinde toyluğa, olgunlaşmamışlığa sürüklenmektedir. Farklı bir şekilde ifade etmek gerekirse büyüdükçe, deneyimledikçe ve öğrendikçe sandığımızın aksine saf, önyargısız bilgelikten uzaklaşıyoruz. Zaten bilgi ölü bir kavramdır çünkü değişime mahkumdur. Zamanın sürati ve evrenin sonsuzluğu karşısında ne yazık ki insan zihni çok durağan ve sınırlı kalıyor ve tıpkı okyanustaki minik bir su damlası gibi güçsüzleşiyor akıntıya karşı.
Yaşama dair bazı durumlarda "insana en büyük kötülük yine kendisinden gelir" (anonim) fikrini bize kanıtlarcasına adlandırılmış bu kavramı, yaşamlarımızın sonuna kadar unutmamak ve hayat yolunda alacağımız tüm kararlarda kendimize hatırlatmamız gerektiği kanısındayım. Ne kadar acımasız olursa olsun, insan yaşamak için bir şekilde sevgi ihtiyacı duyar çünkü hayat yolunda devam edebilmemizi sağlayan güçtür o ve unutmamalıyız ki hiçbirimiz insan olmanın doğası sonucu mükemmel değiliz.
Copyright Ebru ER