Evlilikler, Duygusal Beraberlikler ve Üzerinde Düşündüklerimiz Her şey (Özet Yazısı 5)

Duygusal beraberliklerde dikkat edilmesi gerekilen bir başka husus mükemmeliyetçilik kavramı ile mükemmeliyetçilik arayışının farklı hususlar olduğudur. Bu farklılığın sebebi; mükemmeliyetçilik arayışındaki kişiler mükemmeli hedefleseler de, ulaşabildikleri sonuca dair bir memnuniyet ve minnettarlık hissetmelerine karşın; mükemmeliyetçi bireylerin mükemmel olan ya da mükemmel olduğunu düşündükleri hedefleri harici hiçbir sonucu tatmin edici ve kabul edilebilir bulmamalarından kaynaklanmaktadır. Mükemmeliyetçi kişilerin olası bir durumda zaten ulaşamadıkları bu çok yüksek seviyedeki hedefler nedeniyle kendi öz benliklerine dair eleştirel bir tatminsizlik, şefkatsizlik ve düşmanlık besledikleri yadsınamaz bir gerçektir.

Türkçemizde kullanılan: "hiçbir şey göründüğü gibi değildir"; "bakmak ile görmek arasındaki fark"; "kalp gözü ile bakmak" gibi tanımlamalar aslında “bilinçli farkındalığa” dair farklı vurgulamalardır. Yaşamın süreklilik ve yüksek hız arz eden bir dönüşüm ve değişimi karşısında bireyin bilgisi ya çok yavaş değişir ya da aynı kalır. Hayat değişirken biz olayları aynı bilgiyle ya da düne ait bilgi ile yorumluyoruz.

İnsan zihninin bir fotoğraf makinesi gibi ya da bir ayna gibi olmak üzere iki şekilde işlediği de göz önünde bulundurduğumuzda: bir fotoğraf makinesi gibi işlediği düşünülürse; zihin görüntüleri kaydeder ve üzerine yeni görüntüler algılandığında, fotoğraflar karışmaya başlar. Zihnin bir ayna gibi işlediği düşünülürse; yine ayna asla görüntüleri biriktirmez ve sadece var olanı yansıtır. Her iki bakış açısıyla da zihin buz dağının görünen kısmının altındaki o derin bağlamı algılayamamaktadır.