Ebeveyn-çocuk ilişkisini, “ebeveyn ve çocuk arasındaki psikolojik yakınlık, güven ve iletişim” olarak tanımlayabiliriz. Bu ilişki sadece biyolojik bir yakınlık olarak değil; ebeveynlerin çocuğun kendisini duygusal olarak ifade şekli, sosyal yetenekleri ve bilişsel gelişimi açısından tamamlayan en önemli etken olması nedeniyle, çocuğun sağlıklı bir kişilik gelişimi sergilemesi açısından da önemlidir. (sosyal)
Ebeveyn-çocuk ilişkisinin, çocukların biyopsikososyal gelişimlerini önemli oranda yordadığı ve anne-baba olmak üzere her iki ebeveynin öğrenim düzeyi ya da ailenin gelir düzeyi gibi demografik değişkenlerin de bu konuda anlamlı bir etki sahibi olduğunu da üzülerek belirtmek zorundayım.
Özellikle yaşamının ilk beş (5) yılının bilinçli ya da bilinçsiz şekilde, bireyin toplumsallaşmasında en kritik öneme sahip dönem olarak belirtilir ve çocuğun bu dönemde ebeveynlerinden öğrendiklerinin gücünün ve yoğunluğunun bellekten silinmesi yılları alabilecek psikolojik tedaviyle mümkün olabilen yaşantılar olduğunu ifade edilmektedir. (psikolojik)
Ayrıca ebeveyn-çocuk ilişkisinin yaşamı boyunca bireyin “sigara ve alkol kullanımını ve bağımlılığı, erken gebelik, fiziksel sağlık” gibi hayata bakış açısına dair en önemli ayrıntıları da etkilediği yapılan araştırmalar sonucu bilinmektedir. (biyolojik)
Copyright Ebru ER