Bizleri değişimin çok hızlı bir şekilde geliştiği; geleceğin her birey için belirsiz olduğu; hayatın ve olguların basit olduğu kadar karmaşıklaştığı yeni bir dünya düzeni beklemekte ve hatta çevrelemiş durumda. Bu dünya düzeninde hayatta ve ayakta kalabilmek için; tıpkı doğada yaşam savaşı veren bütün bitkiler, ağaçlar ve canlılar gibi bizler de; anlık gelişen olaylara “hazır olmak” ve bunun bilinçli farkındalığında olmak zorundayız.
Doğadaki canlılar fırsatların, tehlikelerin, ani değişimlerin karşısındaki bu hazır oluş ve bilgelik halini tüm yaşamları boyunca; yedi (7) gün ve yirmi dört (24) saat taşımaktalar ve bu bilgelik yüklü hazır bulunuşluğu tek hücrelisinden en karmaşık yapılı olanlarına kadar uygulayabilmekte, koruyabilmekte ve sürdürebilmekteler.
Doğadaki canlılar hayatta ve ayakta kalabilmek için çok basit gibi görünen ve aslında doğaüstü bir yeteneğe daha sahiptirler; bizlerin de kendimize katmamız ya da bir zamanlar birer çocukken kendimizde var olduğunu hatırlamamız gereken çok önemli bir özellik: “resilience” ya da “esneklik” veya farklı bir çevirisiyle “dayanaklılık” kavramı. Ve gelecek hafta kaldığımız yerden devam etmek üzere..
Copyright Ebru ER