Bireyin yaşam yolculuğunda vuku bulmuş yaşama dair her anlamdaki geçmiş deneyimlerin, yaşanmışlıkların ve hayat derslerinin duygusal ve romantik beraberliklerine birer şema, inanç ve perspektif olarak etkileri yadsınamaz bir gerçektir
Bir bireyin iletişime geçme ve sosyalleşme hali doğduğu andan itibaren başlamakta; öldüğü ana kadar devam etmektedir ve bireyin ilk iletişim kurduğu insanlar anne ve babası olduğundan dolayı çocuk-ebeveyn ilişkisinin bireyin üzerinde doğrudan ya da dolaylı olarak oldukça büyük bir öneme sahip olduğu bilinmektedir.
Özetlemek gerekirse, bebeklik ve erken çocukluk döneminde bakım verene, özellikle de annesine ve ebeveynlerine güvenli bağlanan bireylerin yetişkinlikte sevgi, saygı, sadakat ve mutluluk içeren bir duygusal beraberlik ve evlilik hayatı yaşadıklarını; kaygılı/kararsız bağlanan bireylerin yetişkinlikte duygusal beraberlik ve evlilik hayatlarında takıntılı, duygusal gelgitler yaşayan, suçlayıcı ve tutarsız bir tablo çizdiklerini; kaçıngan bağlanan bireylerin ise yetişkinlik hayatlarındaki duygusal beraberlik ve evlilik yaşantılarında kıskanç, bencil, sadakatsiz ve yine duygusal gelgitleri yüksek bir tutum sergilediklerini rahatlıkla söyleyebiliriz
Copyright Ebru ER