Aile Kavramı ve Öz duyarlılık

Önceki yazımızda söz konusu başlık duygu sosyalleştirme olduğu için, dikkati çeken bir başka kavram ise öz-duyarlılıktır. Öz-duyarlılığı “bireylerin kendilerine yargılamadan, eleştirmeden ya da cezalandırmadan yaklaşabilmesi, zorlu bir yaşantı sonrasında deneyimlerini kendini izole etmeden diğer insanlarla paylaşabilmesi ve acı verici duygu ve düşüncelerin aşırı şekilde tanımlanmadan bilinçli bir farkındalık zemininde tutulabilmesi” olarak tanımlayabiliriz.

Çevresine karşı aşırı eleştirel, hoşnutsuz, yargılayıcı olan bireylerin aslında öncelikli olarak kendi öz benliklerine karşı sert bir bakış açısına sahip oldukları birçok bilimsel araştırma tarafından desteklenmektedir.

Kendine dair öz-duyarlığı yüksek olan bireylerin, ebeveynleriyle de iletişimi empati, sevgi ve anlayışa dayalı çocuklar olarak toplumsal, ailevi ve ahlaki değerleri daha büyük bir bağlılıkla özümsedikleri ve içselleştirdikleri bilinmektedir.

Aynı zamanda bu noktada unutulmaması gereken; çocuk ile en çok zaman geçiren ebeveynin kişilik özelliklerinin, çocuğun doğuştan sahip olduğu genetik miras ve içinde yaşadığı çevresel ortam kadar çocuğun gelişimi üzerinde yadsınamaz bir etkiye sahip olduğudur. Bir sonraki yazımızda bu demografik özelliklere değinmek üzere..



iletişim: 0534 988 34 63  /   e-mail: psk.ebruer@gmail.com  /  Adres: Eğitim mahallesi, Ahsen Çıkmazı sokak, Sadıkoğlu İş Merkezi 1 Kat:2 No:49 Kadıköy / İstanbul (Söğütlüçeşme marmaray istasyonu karşısı)

Copyright Ebru ER